Canan Tan 'nın ilk kez bir romanını okudum. Konusunu çok çok beğendim. Ve enteresandır 30 Ağustos' ta elime geçmesi bu romanın. 1924' te yapılan mübadele döneminden bahsediyor. Açıkçası tarihe bu kadar meraklı bir insan olup da bu dönemi es geçmemi affedemeyeceğim doğrusu. İşte bu tarz, yani tarihin kaderini çizdiği aşkları anlatan romanlara bayılıyorum.
Bu kitabı okuyunca, bizim neslin tarih tarafından da pohpohlandığını inanır oldum. Salt başarılar aktarılmış bize. Halbuki, o şanlı Türk ordusu da yenilmiş, Atatürk de hata yapmış. Hayır şimdi biri çıksın da şunlara iftira kötüleme desin, yada yok kardeşim sana bunlar da anlatıldı, üzerinde durmadın ya ondandır desin diye dua ettiriyor insana. Çünkü anlatılmış olsa herşeyi, her yönüyle didikleme delisi olan ben bunu unutmazdım. Ya da öğrenciyken ben bu kadar deli değil miydim bilmiyorum ! O zaman kim delirtti ulan beni !
Belki bu pohpohlanma durumu da bize aşırı mükemmeliyetçiliği empoze etti ister istemez, o yüzden bir şey beğenmeyen, çabuk tüketip sıkılan bir nesil olduk ... Ve belki de böyle başarıya odaklıyken ufak tefek hataları ve belki bize ufak gelen hataları görmezden gelmiş olabiliriz. Birçok olasılık mevcut...
Bu sorunun tam cevabını bilmiyorum ama gelmiş geçmiş bütün oligarkların( en masum kadrolaşmanın bile oligarşi yarattığını ve güce taptıkları için kedni evlatlarının bileğinin gücüne inanmadıkları için bu tabiri kullandım.) tarihi, daha doğrusu siyaset tarihini karşılıklı intikamlar savaşı haline getirdikleri için sevmediğime bir kere daha ikna oldum. Her iktidar canidir ve bedelini öder illa ki.
Ama işte daimi barışın mimarlığı için geçici savaşçılık kisvesine bürünmek zorunda kalan Atatürk' e kızamıyorum. Benim kızdığım toplumlara nifak tohumları serpen liderlerdir.
Dün başladığım yeni romana mübadele dönemi en sorumsuz bahar olmuş. Sen nasıl ayırırsın insanları, yaşadıkları yerden. Ortasını bulsana diyeceğim ama Twitter' sız Facebook' suz nasıl sağlanacak sükunet.
O kadar teknolojik yetersizlik, cahillik, bağnazlık ve şiddet örneği varken hem de !
Bir nesil böyle savaşın şiddeti, yokluğuyla kavrulup yetişmiş. Biz ( Y kuşağı ) de hala anlayış bekliyoruz. Hele ki 70- 80 döneminde yaşamış bu savaşçıların çocukları. Nasıl sağduyu beklediğime ben de şaştım düşününce. Y kuşağı yediği önünde yemediği arkasında bir eli yağda bir eli balda yani tam bir köftehorlar takımı oluyor da teknoloji savaşını da kimse görmüyor işte.
Ama Z kuşağı teknoloji canavarları takımı olarak peşimizden geliyor. Artık onlar baksın yeniliklere; Y kuşağı bile takip edemiyor gelişmeleri son günlerde.
itina ile kafa karıştırılır, laf salatası yapılır, temel tutunamama dersleri verilir !
30 Ağustos 2013 Cuma
Hasret yorumu !
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Blog Arşivi
-
▼
2013
(1029)
-
▼
Ağustos
(248)
- Atla gelişelim
- Yine sosyal medya !
- Pazartesi sendromu
- Şükür !
- Hale etkisine atıfta bulunan bir yazı
- Budur !
- Kuşakların gücü adına !
- Doğruculuk !
- SWOT analizi
- Sosyal Medya’nın Amaçlı Kullanımı ve Kişisel Marka...
- Aşk Yok Olmaktır (Mabel Matiz)
- Am - pm i öğrenmeyi ısrarla reddedenlere !
- Kuşaklar
- Sosyal medya infiali !
- Flashforward ! Right now !
- En bir şey korktuğum !
- Müge Derviş !
- Hasret yorumu !
- Tespitlerden bir tespit !
- Placebo etkisi
- Sosyal medya hesaplarının bir yerden silinmesi müm...
- Klavye ile özel karakterler nasıl yapılır?
- Vay vay vay vay benim halimeee ♫♪
- Bu tv programları unutulmamalı
- Özge Uzun
- Tersine dünya !
- Stres katsayısı arttıkça bu tarz çılgınlıklar kend...
- Genelde aklımı telaşa kurban edenlerdenim !
- 6 Ocak 2013 te Türk gençliğine yaptığım haksız ele...
- Şarkılar beni söylerr...
- Nasılsın, iyi misin, sorarsam söyler misin ?
- Neyim ben ? Belki de bir çocuk !
- Soğuk kale (ağır melankoli içerir. )
- Neyi paylaşamadık ki kardeşim ne bu küslük ! ...
- Kanarım !
- Etkileyici Bir Özgeçmiş / Önyazı Nasıl Hazırlanır?
- Bize de nasip olsun !
- İşini şansa bırakma, şansla yap
- Linkedin Kullanırken Yapılan 7 Hata - Globalcv.com
- Social media is an important area
- Evet bir alıntı daha... Yalnız ben bunu iş hayatı...
- Bugün LinkedIn den tarama yapma günüm... Ve bu ar...
- Rekabeti göze alamayanlara selam olsun !
- BAŞARILI SATIŞ İÇİN İKNANIN PSİKOLOJİSİ
- Duy da inanma !
- Patlamak: Yahu Kim bu Torpilling Sahipleri !!!
- Ata'm...
- Hitabet sanatı !
- Mutluluğu kovalama o peşinden gelir !
- Hatırla ey peri !
- Uykusuzluğun işe etkisi
- varlıklı yokluk ...
- Genç Türk mucit final yolunda
- İşten çıkma/çıkarılma durumunda haklarınızı biliyo...
- Öğrenilmiş çaresizlik
- Capgras Sendromu
- Kaos Teorisi
- Murphy Kanunları
- Yeni model mahalle baskısı: Cam tavana inandırmaca...
- Gençlerin istekleri = işverenlerin layık gördükleri ?
- Satışa dair
- İş ilanı ve işe/ insana saygıya dair
- Cinsiyet!
- Mutlu iş yok, mutlu çalışan var
- Her ödül çalışanı mutlu etmiyor
- İzahat ve eser dozda geleceği de ön gören tekzip
- Geciken Sözyaşı
- Başvuruda kaybettiren 10 hata
- Kesinlikle...
- Atlantis
- Volta atan manyak balık !
- Buralar hep manidar !
- What a hell !
- Manidar resimler...
- Muhteşem İkili
- Değişik Fotoğrafs
- Çeşitli güzelliklerr !
- Değişik resimler...
- Bizden
- Bebikler...
- Kutsal Kedi aşkına; Mrrrnavvv !
- Melek Annem...
- Azıcık ucundan kedi !
- Hatırla Sevgili
- Ah ahhh !
- Harika tespit !
- Umuttepe / Bir Kocaeli masalı...
- Doğru söze ne denir ?
- Ağrı mı o da nesi ?
- Hayat neden kısa !
- Raynaud Fenomeni
- Bukalemun
- Biraz Tebessüm
- Işınlanma keşfedilmiş; nihayet !
- Einstein ve Şöförü...
- Asimov'un hikayesi
- Dön çarem :P
- Nöro marketing
- Zaman Yönetimi
- uu iyiymiş !
-
▼
Ağustos
(248)
Bu Blogda Ara
Wikipedia
Arama sonuçları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder