itina ile kafa karıştırılır, laf salatası yapılır, temel tutunamama dersleri verilir !
6 Ağustos 2013 Salı
İnsan gerçekten kaynak mı?
İnsan Gerçekten Kaynak mı?
“İyi hastane yoktur iyi doktor vardır, iyi banka yoktur iyi bankacı vardır.”
Bu deyimden hareketle iyiyi arama veya bulma yolculuğunda İnsan Kaynakları Departmanlarının görevi nedir?
Geçmişten günümüze çalışma hayatı incelendiğinde;
Eskiden “insan kaynakları” nın yani çalışanı değer olarak görme politikalarının bir departmanı olmadığı fakat buna rağmen çalışanların kurumlarına oldukça bağlı kaldığı, kendisine verilen değeri hissettiği hatta çoğu zaman çalışanın emekli olarak kurumdan ayrıldığı yönetim anlayışlarını görmekteyiz.
Günümüze gelindiğinde ise hemen hemen her kurumda “insan kaynakları departmanı” odası olduğu fakat yapılan uygulamalarda “insan” ın hakkettiği değeri görmediği veya hissedemediği bir çalışma dünyası ile karşı karşıyayız.
Bunun altında ise insan kaynakları departmanlarının hem şirket sahipleri hem de diğer departman yöneticileri tarafından önemsiz görülme yanılgısı yatmaktadır.
İnsan Kaynakları Yöneticilerinin “görev tanımı” diğer departman yöneticileri tarafından zaten kendilerinin yaptığı ve gözü kapalı yapılabileceği işler arasında düşünülmektedir.
Ülkemizde çoğunluk yöneticide(?) bulunan bu meslek hastalığı, “biz onu zaten biliyoruz ve zaten yapıyoruz” yanılgısı her yerde etkisini göstermektedir.
İnsan Kaynakları ile ilgili okulda gördüğü birkaç dersin dışında eğitim almamış birçok yönetici, sadece makale okuyarak veya birkaç dost meclisinde yapılan sohbetlerden insan kaynakları alanında fikir yürütmekte veya strateji oluşturabilmektedir.
En sık rastlanan jargonlar ise;
Organizasyon yönetimi : Benim arkadaşım İK cı onlarda böyle yapıyor.
İşe alım : Ben adamı gözünden tanırım, mülakat tekniği de neymiş.
Bordro : Program tek tuşla yapıyor işte, basit o…
İş Hukuku : Bu adam güvenilir ben kefilim, bizde yanlış olmaz.
Performans : Benim çalışanlarım iyi çalışıyor, diğerlerinden yüksek prim almalı.
Ücret : Bizde ücretler gizli, ben piyasada kimin kaç TL. aldığını biliyorum.
Kariyer : Bizim şirkette zor ama sen iyi çalış ben yükselteceğim seni söz.
Eğitim : İşler durgun bütçe yok şimdi, ama ücretsiz eğitim varsa gidebilirsiniz
mümkünse hafta içi olmasın.
ve yukarıdaki düşüncede olan yöneticilere karşı İK departmanları zamanını çalışanlar arasında kimin kaç dakika sigara veya tuvalet molasında geçirdiği ile kimin kıyafet yönetmeliğine uymadığı ile neden yazıldığı belli olmayan ve sorgulanmayan prosedürlerin uygulanmasıyla geçirmektedir
Özetle İK cılar kendilerini tekrar etmekte, kurallar koyan ve bu kuralları ödül ceza sistemleri ile uygulamaya çalışan bir departman görünümü vermektedir. Bazende karşı karşıya kalmak istemeyen yönetici ve çalışan arasında iletişimi sağlayan kişi olmaktadır.
İnsan Kaynakları Departmanları bir an önce kuralları uygulatmaya çalışan, otorite peşinde koşan, kendisine söylenen pozisyonların işe alım organizasyonunu yapan, bordro yapan, eğitimler ayarlayan, kısaca kendisine söyleneni yapan konumdan çıkarmalıdır.
Erkan Çifte
İnsan Kaynaları Üssü
erkan.cifte@ikussu.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Blog Arşivi
-
▼
2013
(1029)
-
▼
Ağustos
(248)
- Atla gelişelim
- Yine sosyal medya !
- Pazartesi sendromu
- Şükür !
- Hale etkisine atıfta bulunan bir yazı
- Budur !
- Kuşakların gücü adına !
- Doğruculuk !
- SWOT analizi
- Sosyal Medya’nın Amaçlı Kullanımı ve Kişisel Marka...
- Aşk Yok Olmaktır (Mabel Matiz)
- Am - pm i öğrenmeyi ısrarla reddedenlere !
- Kuşaklar
- Sosyal medya infiali !
- Flashforward ! Right now !
- En bir şey korktuğum !
- Müge Derviş !
- Hasret yorumu !
- Tespitlerden bir tespit !
- Placebo etkisi
- Sosyal medya hesaplarının bir yerden silinmesi müm...
- Klavye ile özel karakterler nasıl yapılır?
- Vay vay vay vay benim halimeee ♫♪
- Bu tv programları unutulmamalı
- Özge Uzun
- Tersine dünya !
- Stres katsayısı arttıkça bu tarz çılgınlıklar kend...
- Genelde aklımı telaşa kurban edenlerdenim !
- 6 Ocak 2013 te Türk gençliğine yaptığım haksız ele...
- Şarkılar beni söylerr...
- Nasılsın, iyi misin, sorarsam söyler misin ?
- Neyim ben ? Belki de bir çocuk !
- Soğuk kale (ağır melankoli içerir. )
- Neyi paylaşamadık ki kardeşim ne bu küslük ! ...
- Kanarım !
- Etkileyici Bir Özgeçmiş / Önyazı Nasıl Hazırlanır?
- Bize de nasip olsun !
- İşini şansa bırakma, şansla yap
- Linkedin Kullanırken Yapılan 7 Hata - Globalcv.com
- Social media is an important area
- Evet bir alıntı daha... Yalnız ben bunu iş hayatı...
- Bugün LinkedIn den tarama yapma günüm... Ve bu ar...
- Rekabeti göze alamayanlara selam olsun !
- BAŞARILI SATIŞ İÇİN İKNANIN PSİKOLOJİSİ
- Duy da inanma !
- Patlamak: Yahu Kim bu Torpilling Sahipleri !!!
- Ata'm...
- Hitabet sanatı !
- Mutluluğu kovalama o peşinden gelir !
- Hatırla ey peri !
- Uykusuzluğun işe etkisi
- varlıklı yokluk ...
- Genç Türk mucit final yolunda
- İşten çıkma/çıkarılma durumunda haklarınızı biliyo...
- Öğrenilmiş çaresizlik
- Capgras Sendromu
- Kaos Teorisi
- Murphy Kanunları
- Yeni model mahalle baskısı: Cam tavana inandırmaca...
- Gençlerin istekleri = işverenlerin layık gördükleri ?
- Satışa dair
- İş ilanı ve işe/ insana saygıya dair
- Cinsiyet!
- Mutlu iş yok, mutlu çalışan var
- Her ödül çalışanı mutlu etmiyor
- İzahat ve eser dozda geleceği de ön gören tekzip
- Geciken Sözyaşı
- Başvuruda kaybettiren 10 hata
- Kesinlikle...
- Atlantis
- Volta atan manyak balık !
- Buralar hep manidar !
- What a hell !
- Manidar resimler...
- Muhteşem İkili
- Değişik Fotoğrafs
- Çeşitli güzelliklerr !
- Değişik resimler...
- Bizden
- Bebikler...
- Kutsal Kedi aşkına; Mrrrnavvv !
- Melek Annem...
- Azıcık ucundan kedi !
- Hatırla Sevgili
- Ah ahhh !
- Harika tespit !
- Umuttepe / Bir Kocaeli masalı...
- Doğru söze ne denir ?
- Ağrı mı o da nesi ?
- Hayat neden kısa !
- Raynaud Fenomeni
- Bukalemun
- Biraz Tebessüm
- Işınlanma keşfedilmiş; nihayet !
- Einstein ve Şöförü...
- Asimov'un hikayesi
- Dön çarem :P
- Nöro marketing
- Zaman Yönetimi
- uu iyiymiş !
-
▼
Ağustos
(248)
Bu Blogda Ara
Wikipedia
Arama sonuçları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder