itina ile kafa karıştırılır, laf salatası yapılır, temel tutunamama dersleri verilir !
23 Ağustos 2013 Cuma
Atlantis
ATLANTİS'İN TÜNEL SİSTEMLERİ
Dünyanın çeşitli yerlerinde Atlantisliler' ce dikilen devasa yapılar insanı hayrete düşürmektedir. Örneğin, Tiahuanako' nun ilginç bir yanı, bu kentin olağandışı bir biçimde inşa edilerek depremlere karşı kesinlikle dayanıklı bir hale getirilmesidir.
Geçmişin o günlerinde, dünya, fiziksel olarak gayet dengesizdi. İşte bu nedenden dolayı Atlantisliler, gerektiğinde hem doğal afetlerden, hem de uzaydan gelen saldırılardan kaçarak, sığınabilmek için, fantastik tünel sistemleri inşa ettiler.
a- Uzaylıların Sığınak Mağara Sistemleri :
Erich Von Daniken "The Gold of the Gods" ("Tanrılar' ın Altını") adlı harikulâde kitabında, Ekvator ve Peru' nun altında uzanan "binlerce mil uzunluğunda devasa bir tüneller sistemi" nden sözeder. Birbirleriyle irtibatlı mağaralar ile tünellerin oluşturduğu bu sistem, 1965' de Juan Moricz tarafından keşfedilmişti. Von Daniken' nin anlattığına göre tünellerden biri, içinde som altından yapılma çeşitli türden hayvan heykellerinin yanısıra taş ve metal nesnelerin de bulunduğu muazzam bir hole uzanıyordu.Dahası, üzerinden bilinmeyen bir lisanda yazılımış yazılar bulunan metal plakalar (yapraklar) dan teşekkül etmiş, metal bir kütüphane de mevcuttu. Moricz' e göre bu yazılar, insanlığn tarihi ile kaybolmuş bir medeniyet hakkındaki ayrıntıları içeriyor olabilir. Von Daniken, Ekvator ve Peru altındaki tünellerin "çoğunlukla cilâlanmış gibi görünen" ve pürüzsüz duvarları olduğunu belirtmektedir. Bu tünellerin baltalarla çentilerek değil de çok daha gelişmiş yöntemlerle insa edildiklerini farkına varılmıştı.
Kitabında, tünelleri yapanların ısı (thermal) matkapları ile birlikte elektron ışın tabancaları da kullandıklarını ileri süren Daniken şöyle diyor :
"... Matkap olağanüstü sertlikteki bazı jeolojik katmanlara gelip dayandığında bunlar, iyice nişan alınarak birkaç kez ateşlenen tabancayla parçalanabiliyorlardı. Sonra, zırhlı ısı matkabı, ortaya çıkan blokların üzerine yöneltiliyor ve yıkıntı yığını ısıtılarak sıvı hale dönüştürülüyordu. Sıvı halindeki hava soğur soğumaz elmas sertliğinde bir sır tabakası oluşturuyordu. Bu tünel sistemi su sızmasına karşı emniyetli olacak ve bölmeleri desteklemeye gerek kalmayacaktı." Von Daniken kitabın sonuna doğru, tünellerinn inşa edilmelerinin özel nedeni ile ilgili olarak, çok ilginç bir kuram ileri sürmektedir. Bu, Brinsley Le Poer Trench' in sözünü ettiği ve gerçek bir tehdit teşkil etmiş olan, sismik faaliyetlerin tehlikelerinden çok daha farklı bir nedendir.
Daniken, çok eski zamanlarda bizlere çok benzeyen insanlar arasında bir kozmik savaş olduğunu iddia etmektedir. Görünüşe göre, kaybedenler bir uzay gemisi ile kaçmışlardır. Brinsley Le Poer Trench ise, gemi adedinin birden fazla olması gerektiğini söylüyor.
Sonra, kaybedenlerin, onlara değişik gelen atmosferimiz içinde taktıkları "gaz maskeleri" nden bahsederek dikkatimizi mağaralarda görülen çeşitli miğferler ile solunnun aygıtlarına çekmekedir, Daniken. Von Daniken iddiasını sürdürerek, zafer kazananlar - bunlar bu gezegende kalanlardır - "oyarak yerin derinliklerine doğru uzandılar ve her çeşit teknik gereçle donatılmış bulunan takipçilerinin korkusundan tünel sistemlerini geliştirdiler.", demektedir.
Sonra, düşmanlarının iyice şaşırtmak için, o zamanlar Mars ile Jüpiter arasında yer alan Güneş sistemimizin beşinci gezegeni üzerinde yayın istasyonları kurtular. Bu istasyonlar sürekli olarak şifreli mesajlar yayınlıyorlardı. Von Daniken' in dediğine göre, bu aldatmacaya kanan düşman, beşinci gezegeni dehşetli bir infilâk ile imha etti. İnfilâk eden gezegenin döküntüsü şimdi "Asteroid Kuşağı" dediğimiz alana yayıldı. Bu alan binlerce asteroidden ve ufak taş parçalarıdan oluşmaktadır. Von Daniken' in belirttiği gibi, "...Gezegenler kendilerince infilâk etmezler. Onları biri infilâk ettirir." Bu, çok çekici ve geçerli olabilecek bir fikirdir. Ayrıca, görülüyor ki çok eski zamanlarda kullanılan silahlar günümüzde ve bu çağda kullanılandan daha da öldürücüydüler. Bu açıdan bakılırsa, Zeus ve diğer tanrıların atıp durdukları "yıldırımlar" ın gerçekte ne oldukları konusu da önem kazanır.
"Timeles Earth" ("Zamansız Dünya") adlı kitabında, Lima'yı Cuzco'ya bağlayan ve oradan da Bolivya sınırına kadar uzanan bir tünel sisteminden söz eden Peter Kolosimo şöyle yazıyor :
"Kazanç peşinde koşanlara çekici gelebilecek tüneller, büyüleyici bir arkeoloji sorunu olarak da gözükürler. Araştırmacılar, tünellerin, bunları kullanan fakat kökeni hakkında bilgileri olmayan İnkalar tarafından yapılmadığı üzerinde hemfikirdirler. Aslında, bu tüneller insanı öylesine etki altında bırakırlar ki, bazı bilim adamlarının yaptığı gibi, bunların bilinmeyen bir devler ırkının elinden çıkmış olduklarını düşünmek pek de tuhaf kaçmaz."
b- Eski Güney Amerika' nın Esrarı :
Harold T. Wilkins de "Mysteries of Ancient South America" ("Kadim Güney Amerika' nın Gizmeleri" adlı kitabında, muhtemelen aynı tünel sistemini anlatırken şunları yazıyordu :
"Büyük tünellere yaklaşım yollarından biri de eski Cuzco' nun yakınlarında bulunuyordu ve halâ daha bulunmaktadır. Ancak, keşfedilmeyecek bir şekilde kamufle edilmiştir. Bu saklı yaklaşım yolu, doğudan, 380 millik bir mesafe boyunca Cuzco' dan Lima' ya uzanan muazzam bir ' yeraltı dünyası' na ulaşır! Bu büyük tünel sonra güneye döner ve 9000 millik bir mesafeyi aşarak 1868 yılına kadar Bolivya olagelen toprakların içlerine doğru uzanır! ..."
Wilkins, ayrıca, Batı Hind Adaları' ndaki bazı tünellerden de söz eder :
"Martinik'i ziyaret ettiği zaman Kristof Kolomb'un dikkatini, inanılmayacak kadar eski bir tarihten kalmış olan ve kökeni bilinmeyen, Batı Hind Adaları' ndaki garip tünellere çekilmişlerdi. Şüphesiz, Atlantis' li beyaz ırk, şimdi Batı Hind Adaları olan, fakat çok eski tarihlerde, adının 'Antiller' kelimesiyle hatırlantığı batık bir orta Amerika kıtasının bir parçasını teşkil etmiş olabilecek yerde, muhteşem şehirler inşa etmişti. Asya' nın kadim dünyasının ilginç bir geleneği de, batık ülke ile bir yandan Afrika, diğer yandan da kadim Brezilya arasındn geçişin mevcut olduğu günlerde eski Atlantis' in her yönde uzanan bir tüneller, ve geçitler labirenti şebekesine sahip olmasıydı. Atlantis' te tüneller, ölülerle ilgili kültler ve kara maji klütleri için kullanılırlardı..."
Kolosimo, tünel sistemlerinin dünyanın her yerinde bulunduklarını ileri sürüyordu. Listesine, Güney Amerika' nın ışında Kaliforniya, Virginia, Hawai, Okyanusya ve Asya' yı da katmışştır. Avrupa' da, isveç ile Çekoslavakya' da ve Akdeniz bölgesinde ise Balear Adaları ile Malta' da tüneller mevcuttur .
"İspanya ile Fas arasında, otuz millik bir bölümü incelenmiş olan, muazzam bir tünel uzanmaktadır. Birçok kişi, Avrupa' da bu bölge dışında bulunmayan 'Berberistan Maymunları' nın, Cebelitarık' a bu yoldan geçmiş olabileceklerine inanmaktadır." Kolosimo şöyle devam ediyor:
"Bu devasa (Cyclopean) galerilerin, gezegenimizin en uzak bölgelerrini birbirine bağlayan bir şebeke oluşturduğu düşüncesi bile ileri sürülmüştür."
Denizin altında uzanan bu tünelleri kimler ve hangi nedenden dolayı inşa etmişlerdir? Kadim tünel sistemleri üzerinde Wilkins' in, bize söyleyeceği bazı şeyler daha var : "İç Moğolistan' ın Moğol kabileleri arasında, bugün dahi, tüneller ve yeraltı dünyaları hakkında, kulağa modern romanlardaki kadar fantastik gelen gelenekler mevcuttur. Efsanelerden - eğer böyle denebilirse! - birinin dediğine göre bu tüneller, Afganistan içlerinde bir yerde, ya da Hindu Kuş bölgesinde bulunan ve tufan öncesi nesilden gelen bir yeraltı dünyasına uzanırlar...
Burasının bir ismi de vardır - Agharti. Efsanenin devamı, Agharti' yi benzeri diğer bütün yeraltı dünyaları ile bağlayan bir bağlantılar silsilesi içinde bir tüneller ve yeraltı geçitleri labirentinin uzandığını anlatır - ... Söylendiğine göre yeraltı dünyası, tahıların büyümesini sağlayan ve hayatın uzunluğu ile sağlığa yararlı olan acayip bir yeşil parlaklıkta aydınlatılmaktadır."
Kolosimo, dünyanın bir diğer yerinde de bu yeşil floresanın görüldüğüne dikkati çektiğinden dolayı bu son konu özel bir anlam taşımaktadır. Kolosimo "Timeless Earth" de, Azerbaycan' daki acayip bir " dipsiz kuyu" dan bahseder. Görünüşe göre, kuyunun duvarlarından mavimsi bir ışık çıkmakta ve tuhaf sesler işitilmektedir. Yapılan incelemeler ve keşiflerden sonra bilim adamları en nihayet, tüm Kafkasya ve gürcistan' daki diğer tünellerle birleşen tam bir tüneller sistemi buldular. Belirli bir düzene göre biçimlenmiş olan bu tünelleri tanımladıktan sonra ve bunların Orta Amerika' daki benzerleri ile hemen hemen aynı olduklarını belirledikten sonra Kolosimo, bu tünellerin İran' la ve dahası Çin, Tibet ve Moğolistan tünelleriyle bile birleşen devasa bir sistemin bölümü olduklarından söz eder.
c- Esrarengiz Yeşil Işıkla Aydınlatılmış Mağara Sistemleri
Şimdi, acaip bir yeşil parlaklıkla aydınlatıldığı söylenen Agharti adındaki bir yeraltı dünyası üzerine Walkins' in anlattıklarına dönersek, bu konuda Kolosimo' nun da söyecekleri vardır :
"Tibetliler, tünellerin kentler olduğuna inanırlar. Bunların sonuncusu, muazzam bir afetten sağ kalanlara halâ daha sığınak vazifesi görmektedir. Bu bilinmeyen kişilerin Güneş' in yerini alarak bitkilerin üremesi ile insan hayatının uzamasına neden olan bir yeraltı enerji kaynağını kullandıkları söylenir. Bu kaynağın yeşil bir floresans yaydığı sanılmaktadır. Bu düşünceye Amerika efsanelerinde de rastlamamız oldukça ilginçtir..."
Bu konudan olmak üzere, Wolfpittes' in Yeşil Çocukları' nın tuhaf hikâyesinin de anlatılanlarla özel bir ilişkisi olabilir.
Görülüyor ki Atlantisliler, çeşitli amaçlar için dünyanın her yanında tünel sistemleri inşa etmişlerdir. Bu amaçları, öncelikle, sismik faaliyet ile seller biçimince oluşan ve o zamanlar için çok olağan sayılan doğal afetlerden ya da uzaydan gelebilecek saldırılardan korunabilmekti.
Bu fantastik tünellerin çoğu bizim bugünkü imkânlarımızın ötesindeki yöntemlerle inşa edilmişlerdir. Senelerdir İngiltere ile Fransa, bir Manş tüneli yapma fikri üzerinde tatrışmaktadır. Ancak, galiba, atalarımızın devirlerine ait bu şaşıtrıcı tünelleri doğal bir rahatlıkla ve gerekli nedenlerden dolayı da oldukça büyük ölçüde inşa etmişlerdir.
Kaynak : Agarta-Yeraltı Devleti, Bilim Araştırma Merkezi Etiketler: daha, diğer, çok, eski, nın, tünel, yeraltı, inşa, tüneller, yeşil, tünellerin, uzanan
Yazar:Tayfun Eren Bağcı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Blog Arşivi
-
▼
2013
(1029)
-
▼
Ağustos
(248)
- Atla gelişelim
- Yine sosyal medya !
- Pazartesi sendromu
- Şükür !
- Hale etkisine atıfta bulunan bir yazı
- Budur !
- Kuşakların gücü adına !
- Doğruculuk !
- SWOT analizi
- Sosyal Medya’nın Amaçlı Kullanımı ve Kişisel Marka...
- Aşk Yok Olmaktır (Mabel Matiz)
- Am - pm i öğrenmeyi ısrarla reddedenlere !
- Kuşaklar
- Sosyal medya infiali !
- Flashforward ! Right now !
- En bir şey korktuğum !
- Müge Derviş !
- Hasret yorumu !
- Tespitlerden bir tespit !
- Placebo etkisi
- Sosyal medya hesaplarının bir yerden silinmesi müm...
- Klavye ile özel karakterler nasıl yapılır?
- Vay vay vay vay benim halimeee ♫♪
- Bu tv programları unutulmamalı
- Özge Uzun
- Tersine dünya !
- Stres katsayısı arttıkça bu tarz çılgınlıklar kend...
- Genelde aklımı telaşa kurban edenlerdenim !
- 6 Ocak 2013 te Türk gençliğine yaptığım haksız ele...
- Şarkılar beni söylerr...
- Nasılsın, iyi misin, sorarsam söyler misin ?
- Neyim ben ? Belki de bir çocuk !
- Soğuk kale (ağır melankoli içerir. )
- Neyi paylaşamadık ki kardeşim ne bu küslük ! ...
- Kanarım !
- Etkileyici Bir Özgeçmiş / Önyazı Nasıl Hazırlanır?
- Bize de nasip olsun !
- İşini şansa bırakma, şansla yap
- Linkedin Kullanırken Yapılan 7 Hata - Globalcv.com
- Social media is an important area
- Evet bir alıntı daha... Yalnız ben bunu iş hayatı...
- Bugün LinkedIn den tarama yapma günüm... Ve bu ar...
- Rekabeti göze alamayanlara selam olsun !
- BAŞARILI SATIŞ İÇİN İKNANIN PSİKOLOJİSİ
- Duy da inanma !
- Patlamak: Yahu Kim bu Torpilling Sahipleri !!!
- Ata'm...
- Hitabet sanatı !
- Mutluluğu kovalama o peşinden gelir !
- Hatırla ey peri !
- Uykusuzluğun işe etkisi
- varlıklı yokluk ...
- Genç Türk mucit final yolunda
- İşten çıkma/çıkarılma durumunda haklarınızı biliyo...
- Öğrenilmiş çaresizlik
- Capgras Sendromu
- Kaos Teorisi
- Murphy Kanunları
- Yeni model mahalle baskısı: Cam tavana inandırmaca...
- Gençlerin istekleri = işverenlerin layık gördükleri ?
- Satışa dair
- İş ilanı ve işe/ insana saygıya dair
- Cinsiyet!
- Mutlu iş yok, mutlu çalışan var
- Her ödül çalışanı mutlu etmiyor
- İzahat ve eser dozda geleceği de ön gören tekzip
- Geciken Sözyaşı
- Başvuruda kaybettiren 10 hata
- Kesinlikle...
- Atlantis
- Volta atan manyak balık !
- Buralar hep manidar !
- What a hell !
- Manidar resimler...
- Muhteşem İkili
- Değişik Fotoğrafs
- Çeşitli güzelliklerr !
- Değişik resimler...
- Bizden
- Bebikler...
- Kutsal Kedi aşkına; Mrrrnavvv !
- Melek Annem...
- Azıcık ucundan kedi !
- Hatırla Sevgili
- Ah ahhh !
- Harika tespit !
- Umuttepe / Bir Kocaeli masalı...
- Doğru söze ne denir ?
- Ağrı mı o da nesi ?
- Hayat neden kısa !
- Raynaud Fenomeni
- Bukalemun
- Biraz Tebessüm
- Işınlanma keşfedilmiş; nihayet !
- Einstein ve Şöförü...
- Asimov'un hikayesi
- Dön çarem :P
- Nöro marketing
- Zaman Yönetimi
- uu iyiymiş !
-
▼
Ağustos
(248)
Bu Blogda Ara
Wikipedia
Arama sonuçları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder