26 Eylül 2012 Çarşamba

Ales dedin de iyi bok yedin !







Sığlıkla sığırlık arasında pek bir farkın olmadığını düşünenlerdenim. Aynı akımın mensubu olarak da derinlik serinliktir mottosuna tapanlardanım. Bu halimle kendime yetebiliyorken birden karşıma alımlı çalımlı afeti devran bi sınav çıktı. Ve onu ilk tanıdığım anda anladım ki o derinlik para etmiyormuş.


Ales’in sayısal ve sözel mantık soruları beni çıldırtan. Mantıksız da değilim ama benim mantık, bi bana mantık. Öyle bir belirsizlik bulutu oluyor ki kafamda, kendime bile güveniyorum. Güvenmiyorum evet çünkü kendimi sevmiyorum. Millete de güvenmiyorum ama memleketi seviyorum. E ama o zaman ben niye kendimi sevmiyorum ?


Yani şu sınavda Mügel mantık bölümü olsa, birden fazla şık doğru olsa yada şık ekleyebilsek cevaplara daha şık olmaz mı? Ales dedim dedim bak ne oldu ? Kafa gitti. Zaten herkesin kafa gidik ki. Hatta yebarişunuki!


Hülasa siz de benim gibi alese hazırlanıyor ve o sorulara takılıyorsanız, benim gibi düşünüp düşünüp işi saçmalamaya vardırmadan açın çözümlü sorulara bakın. Artık olduğu kadar e olduramazsak da oldurabilenler bize fena çakar nasip kısmet! Bu arada ben Sabri’nin Manchester’ a attığı golü arıyordum nereye geldim ? Bu arada Sabri gol atabiliyor muydu ya ?!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara

Wikipedia

Arama sonuçları

Translate

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *